

Havaların da ısınmasıyla birlikte yeni parfüm arayışları başladı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki kışın kullandığımız kokular yazın can sıkıcı ve ağır olabiliyor. Dolayısıyla daha hafif ve daha fresh kokular bulmaya çalışıyoruz.
Fakat doğru parfüm seçimini etkileyen tek unsurun mevsim olmadığı gerçeğini atlıyoruz. Parfüm seçerken dikkat etmek gereken bir sürü şey var.
Bunlardan biri ten rengi! Ten rengimizi koyu, orta ve açık ten olmak üzere gruplayabiliriz. Koyu tene sahip kişilerin ağırlıklı olarak baharatlı kokuları tercih etmesi önerilmekte. Bu kişilerin ten ısısının baharat alt tonlu kokuları daha iyi şekilde ön plana çıkarmasından kaynaklı bir durummuş.
Açık tenli kişilerinse meyve ve çiçek kokularını daha başarılı şekilde taşıdıkları tespit edilmiş.
Buğday tene sahip kişilerse daha pudralı ve ferah kokuları daha başarılı taşıyorlar. Aslında bu noktada buğday tenli kişilerin avantajlı olduğunu söyleyebiliriz.
Parfüm seçiminde önemli hususlardan bir tanesi de yaş! Bu durumun ortaya çıkmasına sebep olan şeyse tabi ki hormonlar. Örnek verecek olursak; menopozdaki kadınlarda parfümlerin aslından çok daha farklı koktuğunu hissedersiniz. Hormonlar ve cildin ısısı, var olan kokunun bambaşka notalarının dışarı çıkmasına sebep olabilir. Ayrıca orta yaş ve üstü kadınlarda parfümün kalıcılığı diğer yaş gruplarından daha uzundur.
Genç ciltler kokuyu daha agresif ve daha net bir şekilde dışarı vururlar. Dolayısıyla en sakin notalara sahip kokular bile olduğundan daha vurgulu şekilde hissedilir.
Tüm bunların haricinde parfüm alışverişinize çıktığınız zaman üzerinizde başka bir parfümün olmamasına dikkat etmelisiniz. Parfümü sıktıktan 15 dakika sonra gerçek kokusuna ulaşacaksınız dolayısıyla satıcınızdan acele etmemesini rica edebilirsiniz. Gün içerisinde 3’ten fazla parfüm denememelisiniz çünkü bir müddet sonra zaten yeni kokuları hissetmeyeceksiniz.
Keyifli alışverişler!